Tuvalet eğitimi erken çocukluk döneminin önemli konularından bir tanesidir. Nörolojik, müsküler ve davranışsal mekanizmaların karmaşık bir bütünlüğünü içerir
Çocukların hazır olma seviyeleri değişkenlik gösterdiği ve aile dinamikleri farklı olduğu için tek bir doğru reçete yoktur.
İdrar ve dışkı kontrolü; çocuğun uykuda ve uyanıklık durumunda yardım ve anımsatma olmadan tuvaletinin geldiğini fark etmesi ve tuvalete gidip gereksinimini gidermesidir.
Nörolojik ve kassal gelişim:
Yaşamın ilk yılında mesane ve bağırsak refleks olarak boşalır, istemli kontrolde değildir.
Sağlıklı çocukların büyük çoğunluğu motor beceriler açısından 18-24 ay arasında, mesane ve bağırsak sfinkterlerinin ( çıkışı kontrol eden sıkıştırıcı kasların) fiziksel kontrol yeteneğinin kazanılması nedeniyle tuvalet eğitimine başlanması için hazırdır, 18-36 aylar arasında tuvaleti başarılı ve bağımsız bir şekilde kullanabilme becerisini kazanmaları gerekmektedir.
Bu beceriye ulaşma hızları değişkenlik göstermekle beraber çocukların büyük çoğunluğu ikinci yaş sonunda dışkılarını, üçüncü yaş sonunda idrarını tutmayı öğrenmektedirler.
Psiko- sosyal gelişim:
Erikson’a göre insan psiko- sosyal açıdan 8 gelişim sürecinden geçer.
Tuvalet eğitimi için uygun olan bu 1-3 yaş ‘Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanç Duygusu ‘ dönemidir.
Bu aşamada çocuk, artık kendi davranışlarının kendine ait olduğunun farkına varmaya başlar. Otonomi ihtiyacını görevleri yardımsız tamamlamak için ısrarcı olmak gibi birçok davranışla sergiler.
Çocuğa bu konuda izin verilirse, olumlu benlik imajı gelişir. Özerklik kazanır.
Yaptığı her eylem ve başlattığı her girişimde anne baba müdahalesi ile karşılaşan bir çocuğun kendi yeteneği hakkında kuşkuya kapılması durumunda, utanç duyguları geliştirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Çocuklar kendi giysilerini çıkarmak ve lazımlığa tek başlarına oturmak isterler. Ancak aile bu işi yapmada aceleci davranır, çocuğun giysilerini kendisinin çıkarmasına izin vermez ve sertçe lazımlığa oturtursa, çocuklar genellikle bu süreci uygulamada isteksiz olurlar ve yapmayabilirler. Tuvalet eğitimi anksiyete yaratan bir deneyim ya da aile çocuk arasında istek savaşı haline gelirse çocuk kendi başarısı üzerinde utanç ve şüphe hissedebilir.
Çocuk bu süreçte desteklenir ve olumlu bir deneyim yaşamasına olanak sağlanırsa otonomi duygusu gelişecektir.
Ülkemizde tuvalet eğitimi ile ilgili yapılan çalışmalarda ailelerin tuvalet eğitimine başlama yaşının %60-70 oranında 18-29 aylar arası ve eğitimin tamamlanma zamanının ortalama 24-29 aylarda olduğu görülmektedir. Yine bu çalışmalarda eğitime 18 aydan önce veya 30 aydan geç başlananlarda eğitim süresinin daha uzun olduğu saptanmıştır.
Tuvalet eğitimine zamanından geç başlanması ile ilgili birçok faktör vardır.
Bu faktörlerden en dikkati çekenler, tek kullanımlık bebek bezlerinin üretilmesi, daha etkili temizleme olanakları, ebeveynlerin çalışması nedeniyle zaman azlığı, ailelerin çocuklarını eğitim için küçük olduğunu düşünmeleri ve çocukların tuvalet eğitimine hazır olduğunu gösteren işaretleri bilmemeleridir.
Tuvalet Eğitimine Hazır Oluşluk İşaretleri Nelerdir?
1. Çocuk davranışları taklit edebilir
2. Çocuk sabit oturabilir ve yardımsız kalkabilir.
3. Nesneleri ait oldukları yere koymayı başarır.
4. Yardımsız yürüyebilir.
5. Bağımsızlığının göstergesi olarak çocuk “hayır” diyebilir.
6. Çocuk istemli olarak bağırsak ve mesane sfinkterinin kontrol edebilir.
7. Çocuk sorulara, uyarılara cevap verir ve basit komutları uygulayabilir.
8. Çocuk sözlü ya da sözsüz (duruş, mimik, tuvalete gitme, lazımlığı alma gibi) tuvalet ihtiyacı olduğunu bildirebilir.
9. Çocuk bağırsak hassasiyeti ve doluluğu ile idrar yapma ihtiyacının farkına varır.
10. Çocuk lazımlığı tanır ve kendi kelimeleri ile adlandırır.
11. Çocuk tuvalet eğitimine katılmaya isteklidir ve işbirliği gösterir.
12. Çocuğun bağırsak kapasitesi artmıştır.
13. Çocuk yardımsız olarak görevleri tamamlamada ısrarcıdır, yeni becerileri yapınca gurur duyar.
14. Çocuk lazımlığı ister.
15. ocuk temiz olmak ister, bezi ıslak ve kirli olduğunda rahatsız olur.
16. Çocuk giysilerini indirebilir ve kaldırabilir.
17. Çocuk gece boyunca bağırsak hareketi olmadan kalır.
18. Çocuk lazımlıkta 5-10 dakika kalabilir.
Eğitim nasıl uygulanır?
İlk adım çocuğa kullanacağı lazımlığı/ klozet adaptörünü tanıtmaktır.
Lazımlık sandalyesini banyoya ya da çocuğun odasına yerleştirmek çocuğun onu normal ve tanıdık bir şey olarak görmesine yardımcı olacağından, aileye tuvalet eğitimine başlamadan bir ay ya da daha önce lazımlık/ klozet adaptörü edinmesi önerilmektedir.
Lazımlık sandalyesi/ klozet adaptörü temiz tutulmalı, oyuncak saklamak gibi farklı amaçlar için kullanılmamalıdır.
Lazımlığın/ klozet adaptörünün kapağı kapalı tutulmalı, çocuk onu görmeli ve periyodik olarak denemelidir.
Çocuk lazımlık sandalyesini/ klozet adaptörünü gördüğünde, sorular sorması için fırsat tanınmalıdır.
Eğer mümkünse aynı cinsiyetteki aile üyesi tarafından çocuğa tuvaletin nasıl kullanıldığını göstermek önemlidir.
Tuvalet aktiviteleri mümkün olduğunca, banyoda gerçekleşmeli ve mahremiyet korunmalıdır. Böylece çocuğun tuvalet yapmanın kişiye özel, mahrem bir uygulama olduğunu öğrenme olanağı olmaktadır.
Belirlenen zamanlarda çocuğun idrar yapma için beş dakika, dışkılama için 10-15 dakika tuvalet veya lazımlık sandalyesinde oturması desteklenmeli, bu sürenin uzaması durumunda çocuğun sıkılacağı ve dikkati dağılabileceğini bilinmelidir.
Ailelere çocuk oturduğunda ayaklarının yere basıp sıkıca desteklenmiş olması gerektiği anlatılmalı, kitap okumak, şarkı söylemek veya oyuncakla oynaması gibi oyalayıcı uygulamalar faydalı olacağından sadece lazımlığında/ klozette oynayabileceği özel bir oyuncak bulundurması önerilmelidir.
Çocuk başarılı bir şekilde tuvaleti kullandığında ödüllendirilmesi öneminden bahsedilmeli, ilk uygulamada aşırı olmayan bir kutlama, sonrakilerde sözel övgü veya haftalık takvim üzerinde kuru kaldığı günler için yıldız gibi yapıştırıcılar yapıştırma şeklinde somut ödüller kullanılmasının faydalı olacağı anlatılmalıdır.
Başarılı idrar yapma ve dışkılamadan sonra çocuğun kendi temizliğini yapması desteklenmelidir.
Kızlarda idrar yolu enfeksiyon riski yüksek olduğundan, kaka bulaşını engellemek için önden arkaya silmesi, kağıdını çöpe atması ve sifonu çekmesi gerektiği öğretilmelidir.
Aileler bazı çocuklarda yaş dönemi özelliği olarak vücutlarından çıkan her şeyi saklama arzularının olması nedeniyle sifonu çekme konusunda zorlanabilecekleri konusunda uyarılmalıdır.
Böyle durumlarda bu öğretinin ertelenebileceği ve çoğu çocuğun basitçe güle güle diyerek sifonu çekme uygulaması ile bu davranışı kolaylıkla kazandığı açıklanmalıdır.
Tuvalet eğitim uygulamalarının son basamağı olarak, her bir idrar yapma ve dışkılamalarından sonra çocukların ellerini sabunla yıkama ve kurulamalarının öğretilmesi unutulmamalı, enfeksiyon riski yüksek kronik hastalığı olan çocuklarda bu konunun önemine daha fazla dikkat çekilmelidir.
Yeni beceri edinmede kazaların meydana gelmesi kaçınılmazdır.
Kazalar gerçekçi şekilde ele alınmalı ve çocuk azarlanmamalıdır.
Ödüller bağımsızlık arttıkça aşamalı verilmeli, tuvaleti kullanmanın çocuğun günlük rutini haline gelmesi sağlanmalıdır.
Gece için neler yapabilirsiniz?
Gece eğitimi fizyolojik olarak gündüz olandan daha geçtir.
Gündüz tuvalet eğitimi sağlandıktan sonra çişi gelince hemen yapmayıp biraz tutması söylenebilir. Burada amaç mesane kapasitesinin arttırılmasıdır
Çocuğunuzu gece düzenli olarak belli saatlerde kaldırıp tuvalete götürebilirsiniz (tabi bunun için mutlaka çocuğunuzdan önceden izin almanız gerekir, dayatma şeklinde yapılmamalıdır)
5 yaşına kadar her 5 çocuktan biri geceleri altını ıslatmaya devam etmektedir. Dolayısıyla 5 yaşından önce bu durum normal olarak kabul edilmektedir.
Tuvalet Yapmayı Reddetme:
Kontrol hissinin 1-3 yaş çocuğundaki gibi önemli olduğu sadece birkaç yaşam bölümü vardır. Çocuğu komutla idrar veya gaita yapması için zorlamak zor ve zarar vericidir.
Ailelere istenmeyen etkiler oluşturması nedeniyle tuvalet savaşları içine girmemeleri tavsiye edilmelidir.
Bu savaşlar çocuk ve aile ilişkisine ve çocuğun benlik imajına zarar vermekte, başarılı tuvalet yapma becerisi kazanmayı engellemektedir.
Sonuçta çocuk tarafından kontrolün göstergesi olarak dışkı tutma davranışı önce akut sonra kronik kabızlığa gibi istenmeyen sağlık problemlerine neden olabilmektedir.
Kakasını tutan çocukta kaka sertleşmesi olmakta, çocuklar büyük, sert dışkının verdiği rahatsızlıktan kaçınmak için dışkıyı tutma eğilimi gösterebilmektedir.
Tuvalet yapmayı reddetme sonucu meydana gelebilecek kabızlığı önlemek için dışkının yapı ve büyüklüğü takip edilmelidir.
Başlangıçta sıvı ve posayı attırma yeterli olurken, ilerleyen aşamada dışkı yumuşatıcılar ya da daha etkili bir şekilde tüm bağırsağı boşaltan uygulamaların kullanılması gerekebilmektedir.
Bu süreçlerin hekim takibinde yönetilmesi oldukça önemlidir.