ATOPİK DERMATİT ( EGZAMA )
Atopik eğilimi olan kişilerde görülen, çocukların %20-25’ ini, erişkinlerin ise %2-3’ünü etkileyen, kronik, kaşıntılı ve iltihabi bir cilt hastalığıdır.

Nedir bu atopik eğilim?
Kişisel veya ailesel (tip 1) alerji, bronşial astım, alerjik rinit ve konjunktivit ve/veya atopik egzama öyküsü ve/veya immünoglobülin E (IgE- alerji antikoru) antikorlarının aşırı üretimine eğilim olarak tanımlanır.
Atopik egzama en sık 3-6 ay arasında bebeklik döneminde başlar.
Hastaların çoğu ergenlik döneminde iyileşirken, %10-30’luk bir hasta grubunda iyileşme görülmez.
Daha küçük oranda bir hasta grubunda ise ilk bulgular erişkin dönemde başlar.
Yani sıklıkla biz çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimlerinin karşılaştığı bir cilt hastalığıdır.
Atopik egzama sebepleri oldukça karmaşıktır.
Burada genetik zemin, deri bariyer sorunları, kişisel / psikososyal etmenler (“kaşıntı- kaşıma” kısır döngüsü), çevresel etmenler, enfeksiyöz ajanlar gibi sonuçta kronik iltihabi yanıta yol açan, immünolojik- bağışıklık sistemini ilgilendiren bir süreç söz konusudur.
Bulguları nelerdir?
İki önemli bilgi;
1. Egzematöz lezyonlar akut, subakut veya kronik olabilir.
2. Lezyonlar yaş ile ilişkili şekil ve dağılım gösterirler.
Yani görüntü herkeste aynı değildir !!
Bebeklik dönemi (infantil dönem, 2 yaş altı):
Bebeklerde ve küçük çocuklarda yanaklar veya saçlı deri ve kol-bacak dış yüzlerinde akut lezyonlarda kırmızı sulu kabarcıklar görülür, şiddetli olgularda şeffaf sulu akıntılar ve kabuklanmalar izlenir.
Kronik dönemde kaşıntılı, kızarık, kepekli ve kabuklanmalı lezyonlar görülür.
Gövde tutulumu olabilir ancak bez bölgesi genellikle tutulmaz.
İlk bulgular isilik ile karışır (kırmızı sulu kabarcıklar) !!
Şiddetlendikçe yada ilerledikçe kuruma- kabuklanma ile ayrılır.
Çocukluk çağı/okul çağı (2-12 yaş):
Kıvrım bölgelerinde, el-ayak bileği ön yüzlerinde ve boyunda subakut ve kronik dönem egzematöz lezyonları görülür (yani 2 yaş altı ilk buglu olan kırmızı sulu kabarcıklar beklenmez, daha ziyade kabuklanmaya başlamış- kuru- kaşıntılı- hafif kızarık cilt bulguları şeklindedir.).
Daha az akıntı gösteren derinin kalınlaşmış- sert ve çizgilenme gösteren, üzeri kalkmış tabakalar şeklinde izlenir.
Özellikle boynun her iki yanında atopik “dirty neck=kirli boyun” adı verilen ağımsı renklenme görülebilir.
Ergenlik/erişkin dönem (13 yaş ve üstü):
Erişkinlerde hastalık çok daha bölgeseldir ve kronik egzematöz lezyonlar görülür.
Çoğu olguda kıvrım yerlerinde derinin kalınlaşmış- sert ve çizgilenme gösteren lezyonları vardır.
Daha az sıklıkta baş, göz kapakları, boyun, gövde üst kısmı, omuzlar, saçlı deri ve eller hastalıktan etkilenir.
Erişkinlerde hastalık yalnız kronik el egzeması veya prurigo ( kaşıntılı kızarık sert kabarıklık yada sulu sert kabarıklık şeklinde lezyonlar) benzeri lezyonlarla seyredebilir.
Yaş ile etkilenen yerleri görsel ile netleştirelim 😊
Atopik egzamanın kaşıntı dışında bir zararı var mıdır?
Cilt bütünlüğünü bozan her türlü durumda olduğu gibi enfeksiyonlar için zemindir.
Özellikle S. aureus, Herpes Simpleks Virüsü (HSV)- uçukvirüsü, molluskum kontagiosum, Malassezia sympodialis- mantar enfeksiyonları daha sık görülmektedir.
Atopik egzaması olan kişilerde başka hangi hastalıklar görülebilir? Eşlik ettiği hastalıklar var mıdır?
Atopi = alerjiye yatkınlık demiştik.
O zaman alerjik hastalıkların görülme sıklığı diğer popülasyondan sıktır diyebiliriz (Alerjik rinit, astım, gıda alerjisi gibi).
İktiyozis vulgaris (balık pulu hastalığı)
Keratokonjunktivit, keratokonus, enfeksiyöz keratit, blefarit, anterior subkapsüler veya posterior subkapsüler katarakt, retina dekolmanı gibi çeşitli göz hastalıkları
Obezite, metabolik sendrom
Kansızlık
Psikososyal fonksiyonlarda bozulma, uyku bozuklukları, hiperaktivite, depresyon ve anksiyete gibi hastalıklar daha sık görülebilmektedir.
Nasıl tanı konulur? Test ile mi?
Atopik egzama tanısı klinik bulgular ve öykü ile konulur. Tetkikler ile değil.
Ancak atopik hastalıklarda atopik yürüyüş dediğimiz bir durum söz konusu olabilmektedir. Özellikle 2 yaş altı süreçte besin alerjileri ile de beraberliği görülebilmektedir. Bu durumun klinik varlığında çeşitli alerji testleri yapılabilmektedir. Ama bu testleri egzama tanısı için kullanmayız.
Çeşitli vitamin-mineral eksikliklerinde, enfeksiyoz cilt hastalıklarında yada diğer bazı cilt hastalıklarında da benzer bulgular olabilmektedir. Bu hastalıklar açısından da klinik değerlendirilmeler yapılmalıdır.
Atopik egzama nasıl tedavi edilir?
Tam olarak kür elde edilememektedir.
Bu nedenle tedavinin asıl amacı akut atakların ve semptomların baskılanması ve hastalığın uzun süreli kontrol altına alınmasıdır!!
Hastalıkta asıl önemli rolü derinin üst tabakasındaki bir grup değişiklik oluşturur. Bu nedenle topikal ( cilde uygulanan) ajanlar tedavide önemli bir yer tutmaktadır.
• Topikal tedavisi temel olarak 3 ana grupta toplanabilir.
1) Bariyer fonksiyonunun güçlendirilmesi (cildin nemli -esnek kalmasının sağlanması, kuruluğun giderilmesi).
2) İltihabi yanıtın kontrol altına alınması (Sadece ataklarda, rutin kullanımı önerilmemektedir. Kortizonlu kremler, kalsinörin inhibitörleri gibi).
3) Bakteriyel çoğalma ve kümelenmesinin tedavisi (antimikrobiyal ajanlar ve antiseptikler). (Özellikle antimikrobiyal dirençleri nedeni ile rutin kullanımı önerilmemektedir! Kişi bazlı seçimlerde bulunulur).
• Topikal tedavi ile hastalığın tam olarak kontrol altına alınamadığı orta ve şiddetli hastalarda sistemik tedavi (tüm vücutta etki eden genel olarak ağızdan alınan tedavi ) gereksinimleri ortaya çıkabilir.
Nemlendiriciler:
Nemlendiricilerin düzenli olarak günlük kullanımı her hastaya önerilmelidir.
Nemlendiriciler atopik egzamanın tüm formlarında tedaviye yardımcı iken hafif formlarda tek başına tedavi edici ajanlardır!!!
Yani unutmak- üşenmek yok 😊
Nemlendiriciler derinin nemli yapısını artırmanın yanı sıra kaşıntı, kızarıklık, çizgisel deri harabiyetleri ve derinin kalınlaşmış- sert ve çizgilenme gösteren lezyonlarını azaltmaktadır.
Nemlendirici seçiminde asıl önemli nokta duyarlılık oluşturma olasılığı düşük, kokusuz, içeriğindeki koruyucu oranı az ve güvenilir olanı tercih etmektir.
Nemlendirici etkinliğinin hastanın deri kuruluğunun derecesi, günlük aktivitesi, duyarlı olduğu kontakt ajanlar gibi birçok faktöre bağlı olarak kişiden kişiye değişebileceği unutulmamalıdır!!!
Kişi bazlı farklılıkları öğrenebilmek için farklı ürünler deneyimlemek sürecin doğasında vardır. Kişiyi en fazla rahatlatan ürün ve sıklığı belirledikten sonra o ürünle devam ederiz.
Yani ‘Krem verdiniz fayda etmedi hocam’ sürecin doğasında var, unutmayalım.
Önemli 2 nokta;
Üre içeren nemlendiriciler çocuklar için uygun değildir.
Ayrıca 2 yaşın altındaki hastalarda propilen glikol içeren nemlendirici kullanımı iritasyona neden olabildiğinden önerilmemelidir.
Nemlendiriciler deri kuruluğunu giderebilecek sıklıkta, günde bir-üç kez tüm vücuda sürülmelidir.
En iyi uygulama banyodan çıktıktan hemen sonraki 5 dakika içinde, fazla su bir havluyla silindikten sonra, yapılan uygulamadır.
Nemlendiriciler başka bir topikal ilaçla birlikte kullanılıyorsa, diğer ilacı seyreltmemek için birlikte sürülmemelidir.
Nemlendirici sürüldükten sonra antienflamatuvar ajanı sürmek için en az 1 saat beklenmelidir.