Günümüzde Türkiye ’de çocukluk döneminde 13 hastalığa karşı aşı yapılmaktadır.
Bunlar; hepatit B, verem, pnömokok (zatüre), difteri, boğmazca, tetanoz, çocuk felci, hemofilus influenza tip b, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, hepatit a aşılarıdır.
Bu takvim aşıları dışında rotavirüs, meningokok, genital siğil aşılarını da çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniklerimizde önermekte ve uygulamaktayız.
Hepatit B enfeksiyonu;
Karaciğer dokusunda iltihabi yanıt ve doku harabiyeti ile seyreden sistemik bir infeksiyon hastalığıdır.
Hepatit B enfeksiyonu, akut ve kronik hepatite, siroza ve karaciğer kanserine neden olur.
Erişkinlik döneminde geçirilen hastalık büyük oranda iyileşirken, çocukluk döneminde geçirilen hastalık %90 oranında kronikleşir. Bu nedenle hepatit B kontrolünde çocuk döneminde aşılama önemlidir.
Hepatoselüler (karaciğer) kanserlerin %80’inden fazlası hepatit B enfeksiyonu sonucu ortaya çıkar.
İnsan, hastalığın bilinen tek kaynağıdır.
En temel bulaşma kan, cinsel ilişki yolu ve perinatal (gebelik-doğum süreci) geçiştir. Hepatit B etkeni çok bulaşıcıdır, örneğin HIV ile karşılaştırıldığında 50-100 kat daha bulaşıcıdır.
Hepatit B hastalığının kontrolünde, aşılama en başta gelen hastalık önleme stratejisidir.
Verem ( tüberküloz);
Tüberküloz (TB) daha çok akciğerleri tutan, fakat farklı organlarda da görülebilen bir enfeksiyon hastalığıdır.
Dünyada her üç insandan birinin TB basili ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Ancak enfekte olmak, TB hastası olmak anlamına gelmez.
Vücutta “uyuyan basiller” olarak bulunan tüberküloz enfeksiyonu, bağışıklık sistemini bozan bir hastalık geçirilmesi ya da beslenme bozukluğu gibi bir nedenle, vücut direnci düştüğünde tüberküloz hastalığına dönüşebilir.
Sadece akciğer ve larenks formları bulaşıcıdır; diğer organlardaki tüberküloz bulaşıcı değildir.
Tüberküloz kontrolünde temel strateji hasta kişinin tedavisidir.
Ancak aşı, tüberküloz menenjiti gibi tüberkülozun ciddi formlarının ortaya çıkmasını önler.
Pnömokok (zatüre);
Pnömokok hastalığı Streptococcus pneumonia adlı bir bakterinin etken olduğu ve vücudun farklı noktalarında ortaya çıkan enfeksiyonların ortak adıdır.
90’dan fazla serotipi vardır, aşılar ancak bir kısmına karşı koruyucudur (mevcut takvim aşımız 13 tipe karşı koruyucu).
Neden olduğu hafif hastalıklar arasında sinüzit ya da otitis medya (orta kulak iltihabı) yer alırken, pnömoni (zatürre), ampiyem, menenjit ve septisemi gibi ciddi hastalık tabloları da görülebilmektedir.
Gelişmekte olan bölgelerdeki 5 yaş altı çocuklarda en sık görülen mortalite (ölüm) nedenidir.
Sağlıklı kişilerde pnömokok taşıyıcılığı çok yaygındır.
Hastalık öksürme, aksırma ya da yakın temas ile bulaşır.
Difteri (kuşpalazı) ;
Corynebacterium diphtheriae adlı mikroorganizmanın boğaz, burun, göz ve deriye yerleşmesiyle ortaya çıkan ciddi sonuçlara, ölümlere yol açabilen bir hastalıktır.
Tarih boyunca yıkıcı salgınlarla karakterize, en çok korkulan çocuk hastalıklarından biri olmuştur.
Difteri olgularında ölüm olasılığı (fatalite), genel olarak %5-10 olmakla birlikte 5 yaş altı ve 40 yaş üstünde bu olasılık %20’nin üzerine çıkmaktadır.
İnsanlar, tek doğal taşıyıcıdır. Bu nedenle bulaşın tamamen durdurulması için etkin aşılama gereklidir.
Boğmaca;
Bordetella pertussis adlı mikroorganizmanın insan solunum yollarını enfekte etmesiyle ortaya çıkan boğulurcasına öksürük spazmlarına neden olan bir hastalıktır.
Boğmaca halen dünya çapında bebek ölümlerinin önemli bir nedenidir.
Anneden geçen antikorlar yenidoğanları şiddetli enfeksiyondan korumamaktadır.
Halbuki aşılama ile oluşan ilk immün yanıt bile hem epitel hem de immün hücrelerde toksik hasarı en aza indirebilir.
KOZA STRATEJİSİ:
Birçok çalışma aşılanmamış süt çocuklarının geçirdiği boğmaca için infeksiyon kaynağı olarak bebeğin yakınında olan yetişkinleri, özellikle de anneleri göstermektedir.
Bu nedenle bu bebekleri korumak için onlarla aynı evde yaşayan kişilerin, adolesanların ve sıkı temasta olanların (sağlık çalışanları, çocuk bakımevlerinde çalışanlar) aşılanması gereklidir. Bu özelliği kozaya benzediği için bu stratejiye “koza stratejisi” denmektedir.
ACIP 12 aylıktan küçük bir bebekle yakın temas eden veya edecek olan yetişkinlerin (ebeveynler, büyükanne/babalar, sağlık çalışanları, çocuk bakımı verenler) boğmacaya karşı hem kendilerini hem de bebekleri korumak için tek doz Tdab aşısı olmalarını önermektedir ( bebekle temastan en az 2 hafta önce).
Küresel Boğmaca Girişimi toplantısında eğer koza stratejisi mükemmel şekilde uygulanırsa 3 aylık bebeklerde %70 oranında boğmaca vakalarının azalabileceği belirtilmiştir.
Doğurganlık çağındaki kadınların yarısında, ilk doz boğmaca aşısı yapılana kadar bebeği koruyacak antikor titresinin olmadığı gösterilmiştir. Hamilelik dönemindeki bağışıklamanın hem anneyi hem de süt çocuğunu yaşamlarının riskli bir döneminde koruyabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle koza stratejisinde yeni doğum yapan annelere ilave boğmaca aşısının yapılmasının yaygın olarak uygulanabilmesi öngörülmektedir.
Tetanoz;
Tetanoz, bireyin sinir sistemini etkileyen, özellikle de çene ve boyun kaslarında ağrılı kas kasılmalarına yol açan clostridium tetani adı verilen bakterinin bir toksinin neden olduğu ciddi bir hastalıktır.
İnsanlara kontamine objelerle (tırnak, iğne, çivi gibi) oluşmuş kesiklerden ya da toz, toprak, dışkı veya tükürükle kirlenmiş yaralardan, yanık ve kazalarda meydana gelen ölü dokulardan, yeni doğanlarda göbek kordonundan bulaşır.
Tetanosdan korunmanın en etkili yolu tam aşılı olmaktır.
Dünya Sağlık Örgütünün 2002 yılında açıkladığı rapora göre tetanos nedeniyle dünya genelinde her yıl 213.000 ölüm olmaktadır. Vakaların çoğunun hijyenik doğum yapmayan kadınlar olduğu bildirilmiştir. Maternal Neonatal Tetanos denilen bu durum, tetanosa karşı bağışıklanmamış kadınlara doğum sırasında mikrobun bulaşmasıyla oluşmaktadır.
Doğurganlık çağındaki her kadın tetanosa karşı bağışık olmalıdır. Hiç aşılanmamış gebelerin en az iki doz Td aşısı almaları sağlanmalıdır. İkinci doz doğumdan en az iki hafta önce tamamlanmalıdır (Koza stratejisi/Tdap!). Yeterli süre sağlanamadıysa tek doz Td almış gebenin ve bebeğinin tetanos hastalığı açısından risk altında olduğu dikkate alınmalıdır. Temiz doğum şartlarının sağlanması ve bebeğin göbek bakımının doğru yapılması daha da önem kazanmaktadır.
Ayrıca yaralanmalarda da hekim tarafından kişinin daha önceki tetanos aşı kayıtları değerlendirilerek yaralanmanın ciddiyetine göre tetanos aşısı ve/veya tetanoz anti-toksini/tetanos antikoru uygulanır.
Çocuk felci;
Genellikle 15 yaşından küçüklerde (esas olarak <5 yaş) görülmekle beraber, nadir olarak 15 yaşının üzerindeki bireylerde de görülebilen, bacaklarda ve daha az olarak kollarda felce neden olan Poliovirüs adı verilen ajanın yol açtığı bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır.
En şiddetli vakalarda (bulber polio) solunum desteği sağlanmazsa ölümle sonuçlanabilir.
Çocuk felci hastalığının neden olduğu felç vakaları kalıcıdır, geri dönüşü olmaz.
Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılamadır. Onun için aşılama hem birey hem de toplum için elzemdir.
Çocuk Felci tüm dünyada görülen ve mevsimsel özelliği olan bir hastalıktır.
Yaz ayları ile erken son bahar döneminde ve ılıman iklimlerde daha sık rastlanır.
Ülkeler arası seyahatlerle vahşi polio virüsü dolaşımına devam etmektedir. Bu nedenle savaşlar ya da afetler gibi aşılamanın etkin yapılamadığı durumlarda eradikasyon sağlanmış bile olsa, polio yeniden hastalık tablosuyla ortaya çıkabilir.
Polio eradike edilebilir yani dünya üzerinden silinebilir bir hastalıktır!!
Vahşi polio virüsünün dünyadaki dolaşımı tamamen durdurulduğunda canlı aşı olan Oral Polio aşısının (OPV) yapılmasına artık gerek kalmayacaktır.
Hemofilus influenza tip b;
Özellikle <5 yaş altı küçük çocuklarda ciddi hastalık yapan hatta ölümcül olabilen bakteriyel bir hastalıktır.
Küçük çocuklarda öncelikle zatürre ve menenjite neden olur ve her yıl meydana gelen 3 milyon kadar ciddi hastalık vakası ile dünyanın birçok yerinde önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Hib hastalığına karşı en iyi korunma yolu Hib aşısı ile aşılanmaktır.
Kızamık;
Kızamık virüsünün neden olduğu, çocukluk yaş grubunda daha çok olmak üzere her yaşta görülebilen bulaşıcı bir hastalıktır.
İnsanlar bilinen tek kaynaktır.
Bir yaş altı çocuklarda ve erişkinlerde ciddi komplikasyon riski daha yüksektir.
Kızamık hastalığı her ne kadar aşılama uygulamalarıyla önemli ölçüde azalsa da halen önemini korumaktadır. Çünkü farklı nedenlerle aşılanmayanların toplumda birikmesi, hastalığın tekrar salgınlarla seyretmesine neden olmaktadır.
Diğer yandan kızamık, savaş, doğal afet vb nedenlerle ortaya çıkan göç hareketlerinde 5 yaş altı çocuklar için en riskli hastalıktır.
Bu nedenle bu topluluklarda beş yaş altı tüm nüfus daha önceki aşılama durumuna bakılmaksızın aşılanır.
Kızamıkçık;
Kızamıkçık (rubella) virüsünün neden olduğu çocuklarda sıklıkla hafif çocukluk çağı döküntülü hastalıklarından biridir.
İnsanlar bilinen tek kaynaktır.
Hastalık insidansı genellikle ilkbahar ve kış aylarında en yüksektir.
Gebeliğin erken döneminde (ilk trimester) geçirilen kızamıkçık enfeksiyonu fetüsün organlarını etkileyerek, çeşitli konjenital defektlere ( doğumsal problemlere) neden olur.
Genellikle ülkelerdeki yaygın aşılama programları konjenital kızamıkçık sendromunu engellemeyi amaçlar.
Kabakulak;
Kabakulak virüsünün neden olduğu özellikle tükürük bezinin şişmesi ile karakterize akut viral bir hastalıktır.
Bütün dünyada görülür.
Hastalığın en sık gözlendiği yaş 5-9 yaş’ tır.
Ilıman iklimlerde aşılanmayan toplumlarda kış sonu bahar aylarında hastalık pik yapar.
Hastalığın salgın yapma olasılığı ve testis enfeksiyonu (orşit ve ooforit), menenjit, işitme kaybı gibi komplikasyonlarının olması nedeniyle hastalık halen önemini korur.
Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılamadır.
Suçiçeği;
Suçiçeği hastalığı, genellikle erken çocukluk döneminde geçirilen, varisella zoster virüsünün (VZV) neden olduğu, sıklıkla ateşin de eşlik ettiği, yaygın ve kaşıntılı, içi sıvı dolu döküntülerle karakterize, bulaşıcılığı yüksek bir hastalıktır. Bazen merkezi sinir sistemi tutulumu da olabilir.
Çok bulaşıcı olan bu hastalığın tek enfeksiyon kaynağı insandır.
Hastalık, virüs ile enfekte kişiden, solunum yoluyla ya da derideki vezikül denilen kabarcıkların içindeki sıvıyla temas sonucu bulaşabilmektedir.
Hastalık daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür. Genellikle 1-9 yaş arasında görülmekle birlikte adölesanlarda, erişkinlerde ve yaşlılarda da görülür. Ancak erişkinlerin %95’i suçiçeğine karşı bağışıktır.
Hastalık erişkin yaşlarda geçirildiğinde ağır seyreder.
Gebelerde bebek ölümlerine neden olabilir.
Suçiçeği hastalığından korunmanın en önemli yolu aşılamadır.
Hepatit A;
Bulaşıcı sarılık olarak da adlandırılan, karaciğerin viral enfeksiyonudur.
Erken yaşlarda, özellikle 6 yaşından küçüklerde, hastalık belirtisiz olarak geçirilebilir.
İleri yaşlarda geçirilen Hepatit A enfeksiyonun ölümcüllüğü de yüksektir.
Hastalığın tek kaynağı, insandır.
Bulaş esas olarak, fekal-oral yolla olur. Yani ya kişiden kişiye temas ile ya da kirlenmiş su ve besinlerin tüketilmesi ile meydana gelir.
Hastalığın sonuçlarının ciddi olması nedeniyle aşılama da çok önemlidir.
İleri yaşlarda daha ölümcül olduğu için, aşılamanın çocukluk döneminde yapılması önem taşır.
Rotavirüs;
Çocuk sağlığı alanındaki global iyileşmeye rağmen, 5 yaş altı çocuk ölümlerinin en sık 2. nedenini hala mide-bağırsak enfeksiyonları oluşturmaktadır.
Yenidoğan ve küçük çocuklarda ağır gastroenteritin (mide-bağırsak enfeksiyonu) en sık nedeni rotavirüstür. Diğer viral etkenlerden daha ağır bir gastroenterite yol açar.
Rotavirüs sosyoekonomik koşullarından bağımsız olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde benzer sıklıkta görülür. Ancak gelişmiş ülkelerde yüksek morbidite (hastalık hali) ve ekonomik kayıplarla neden olurken gelişmekte olan ülkelerde yüksek mortalite (ölüm) ile sonuçlanmaktadır.
Aşısı ağız yoluyla uygulanan canlı bir aşıdır.
Ülkemizde bir ve beş bileşenli (RV1 ve RV5) aşıları kullanılmaktadır.
İlk doz en erken ≥6 haftada, en geç 15.haftanın bitiminden önce uygulanmalı, aşılar arası süre en az 4 hafta olmalıdır.
İnvazif meningokok hastalığı ve aşılama;
Neisseria meningitidis’ in neden olduğu meningokokal hastalık tüm dünyada çocuk ve genç erişkinlerin en önemli hastalık hali ve ölüm nedenlerinden biridir.
Bakteriyel menenjitin en sık rastlanan üç etkenindenden biridir (diğerleri Haemophilus influenzae tip b ve Streptococcus pneumoniae).
Neisseria meningitidis yalnız insanda infeksiyon etkenidir, insandan insana, direkt temasla veya solunum yollarından damlacıklarla bulaşır.
Ateşin eşlik ettiği hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlar. Eğer ilk 24(/48) saat içinde kliniğe başvurulduysa, bu dönemde hem muayene hem de laboratuvar bulguları ile diğer soğuk algınlığı enfeksiyonlarından ayrılamaz. Ancak saatler içinde, belki de klinikten ayrılır ayrılmaz hastada düşkünlük, solukluk, ciltte basmakla solmayan kırmızı- mor arası renk değişikliği gösteren döküntüler, bilinç değişikliği, solunum/ dolaşım değişikliği gibi hayatı tehdit edici organ yetmezliklerini gösteren bulgular ortaya çıkar. En erken ve iyi tedavi koşullarında bile ölüm riski yüksektir.
Meningokokal hastalık en sık 3 ay- 1 yaş arasındaki çocuklarda görülür. İkinci insidans artışı ise 15-17 yaş arası adolesanlarda saptanmaktadır.
En iyi tedavi koşullarında bile mortalite (ölüm) % 10-15 arasında değişmektedir. Yaşayanların yaklaşık % 20’sinde işitme kaybı, nöbet geçirme, zeka geriliği ve uzuv kaybı gibi kalıcı sekeller gelişir.
13 serogrubu vardır, en çok 6 serotip hastalık yapar, A,B,C,Y, X ve W135.
Meningokok hastalığının önlenmesindeki en etkili yol aşılanmadır.
Meningokok hastalığına yol açan tüm serogruplara karşı koruyucu tek bir aşı bulunmamaktadır.
Ülkemizde bu serogruplara karşı koruma sağlayan 2 grup (ACYW ve B aşıları) meningokok aşısı ruhsatlıdır.
Süt çocukluğu dönemi ve ergenlik dönemi aşılaması önerilmektedir.
Genital siğil (HPV);
İnsan papilloma virüsü (HPV-Human papillomavirus) cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyonlardan biridir.
Servikal kanser başta olmak üzere anogenital ve orofarengeal kanserler dahil birçok kansere neden olabilmektedir.
Yeni HPV enfeksiyonları çoğunlukla adölesan ve genç yetişkinlik dönemlerinde edinilse de, bazı yetişkinler de yeni HPV enfeksiyonlarına yakalanma riski altındadır
Bu hastalıklardan birincil korunma profilaktik HPV aşı uygulamalarını içermektedir.
200’ den fazla genotipi belirlenmiştir. Genomik olarak kanser yapma durumuna göre yüksek riskli (onkojenik) ve düşük riskli (non-onkojenik) olarak ayrılmıştır.
HPV Tip 16 ve 18 servikal kanser olgularının, HPV ile ilişkili vulva ve vajinanın pre-kanseröz lezyonlarının yaklaşık %70’inden, anal kanser vakalarının %75-80’inden, HPV ile ilişkili pre- kanseröz anal lezyonlarının %75’inden sorumludur.
HPV Tip 6 ve 11 genital siğil vakalarının %90’ından sorumludur.
En yaygın onkojenik HPV türleri HPV 45,31,33, adenokarsinom türleri de HPV 12,18, 45’ tir. Serviks kanseri en sık ölüm nedeni olan 2. kanser türüdür.
Ülkemizde Gardasil 9 (Tip 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58) 2023 yılından itibaren temin edilebilmektedir. (Daha önce 4 valanlı gardasil (Tip 6, 11, 16, 18) uygulanmaktaydı.)
Aşı 9-45 yaş aralığında uygulanabilmektedir. Başlama yaşına göre doz sıklığı değişmektedir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniğimizde 12 yaş adolesan aşılamaları ile beraber başlamayı önermekteyiz.